Kimin Öldürdüğü Hala Bilinmiyor: Efsanevi Rap Yıldızı Tupac Shakur’un Ölümü Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey!
2Pac veya Makaveli sahne adlarıyla tanınan Tupac Shakur, 1996 yılında 25 yaşında suikasta kurban gitti. Ölümünün ardından birçok komplo teorisine konu olan Tupac Shakur, ölümüyle tüm camiayı ve hayranlarını derinden üzdü. Bu içeriğimizde sizlere Tupac Shakur’un ölümü hakkında bilmeniz gereken her şeyi anlattık. Buyrun…?
Kaynak: 1- 2- 3- 4
Bazı ünlü isimler sanatlarıyla ya da yaşam tarzlarıyla ortaya çıkıyor ve topluma yön veriyor. Tupac Shakur da onlardan biriydi.
27 yaşında alkol zehirlenmesi sonucu yaşamını yitiren Diva Amy Winehouse, ölümüyle hayranlarını da yasa boğdu.
Sahne adı 2Pac veya Makaveli olan Tupac Shakur da 25 yaşında suikasta kurban gitti.
1996’daki zamansız ölüm, tüm topluluk ve hayranları üzerinde derin bir etki yarattı.
Tupac Shakur, hayatını yıllarca Harlem’deki ailesini geçindirmeye adadı.
Harlem’den sonra annesiyle birlikte California’ya taşınan Shakur, rap kariyerine burada başladı. Digital Underground’da dansçı olarak çalışmaya başlasa da kendi müziğini yapmaya başlayınca hızla yükselen bir ün kazandı.
Tupac Shakur’un kariyeri kısa sürdü ve oldukça tartışmalıydı.
Tupac’ın annesi Afeni Shakur, siyasi bir aktivist ve bir siyasi partinin önde gelen bir üyesiydi. Oğluna hamileyken 350 yıl hapis cezası almak üzereydi.
Afeni Shakur, polis memurlarını öldürmek ve karakola saldırmakla suçlansa da, kendisine yöneltilen suçlamalara ilişkin kanıtlar oldukça zayıftı.
Afeni Shakur mahkemede kendini savunup tahliyeyi kazandığında halkın saygısını kazandı. Ancak Afeni Shakur’un hayatı, oğlununki kadar trajik ve karmaşıktı.
Afeni Shakur, 16 Haziran 1971’de Tupac Shakur’u dünyaya getirdi.
Daha sonra anne Shakur’un bazı kişilerle çalkantılı ilişkileri oldu. 1980’lerin başında uyuşturucu kullanmaya başladı. Tupac Shakur daha sonra annesiyle ilişkisini kesti.
Daha sonra barışacak olsalar da annesine olan kırgınlığı Tupac Shakur için yeni bir sayfa oldu.
1991’de Shakur, müziklerinde Afrikalı-Amerikalıların sesini öne çıkardığı için Digital Underground’da en çok satan rapçi oldu. Sanatını kullanarak beyaz olmayan insanlara karşı uzun süredir ayrımcılık yapan kuruluşlara da unutulmaz dersler verdi.
Tupac Shakur, muazzam başarısının yanı sıra özel hayatıyla da manşetlere çıkıyordu.
Ekim 1993’te Tupac, iki polis memurunu vurduğu bir olaya karıştı. Ama polislerin sarhoş olduğu ve Shakur’un nefsi müdafaa için muhtemelen böyle bir şey yaptığı ortaya çıktı.
Aynı yıl Shakur, o zamanlar 19 yaşında olan Ayanna Jackson’a cinsel tacizde bulunduğu suçlamasıyla hapse mahkum edildi.
Shakur parmaklıklar ardındayken, plak şirketi Death Row Records ile uzlaşması şartıyla 1 milyon 400 bin dolarlık kefaletini ödemeyi kabul eden Marion ‘Suge’ Knight ile tanıştı. Ancak bu antlaşma birçok tartışmaya neden oldu.
30 Kasım 1994’te Shakur, “Me Against the World” üzerinde çalışırken Manhattan’daki bir kayıt stüdyosunda eşyalarını talep eden iki silahlı adam tarafından vuruldu.
Tupac Shakur daha sonra tedavi görse de doktorların tavsiyesine uymayarak ameliyatından kısa bir süre sonra hastaneden ayrıldı. Kendisini soymaya gelen iki adamın The Notorious BIG ve Puffy tarafından komplo kurduklarını düşünen Doğu ve Batı sanayisi arasında büyük bir rekabet yaşanmasına neden olmuştur.
Bu rekabet ve Shakur’un Suge Night ile bağlantısı, Tupac Shakur’un ölümüyle ilgili birçok teorinin köküdür.
Birçok kişi The Notorious BIG’in Tupac’ı öldürmek için para ödediğine inanıyor.
Tupac Shakur’un ölümünün ardındaki sır hala çözülemedi.
Ve asıl korkutucu olan, The Notorious BIG’in Shakur’un ölümünden 6 ay sonra Tupac ile aynı şekilde öldürülmesi!
Tupac Shakur’un öldürüldüğü gece ne oldu?
7 Eylül 1996 gecesi Las Vegas’ta oynanan maçta ünlü boksör Mike Tyson, Shakur ve Suge Knight da hazır bulundu. Maçın ardından heyecanlanan Tupac’ın 20 yumrukları! 20 yumruk!’ diye bağırdığı duyuldu.
Bazı kaynaklara göre Shakur, Mike Tyson’ın maçından sonra lobiye gittiğinde Death Row Records ile sorun yaşayan Orlando Anderson ile karşılaştı.
Dakikalar içinde Shakur, Anderson’ın üzerine çıktı ve sırtına tokat attı. Daha sonra bulunduğu lobiden ayrıldı. İki saat sonra Shakur dört yerinden vuruldu.
Tupac Shakur, Mike Tyson’ın başarısını kutlamak için Las Vegas’ta bir gece kulübüne gitti.
Ancak Suge Knight’ın kullandığı ve Tupac’ın içinde bulunduğu BMW marka otomobilin yanına bir Cadillac aracı yaklaştı ve içeriden biri havaya en az 12 el ateş etti.
Mermilerden biri Suge Knight’ın kafasını sıyırırken, diğer dördü Tupac Shakur’a isabet etti.
İkisi göğsünde, biri kalçanda, biri kolunda…
Rapçinin son sözleri “siktir git!” oldu.
Kısa bir süre sonra polisler gelip onu kimin vurduğunu sorduğunda, Tupac Shakur sadece “Siktir git!” dedi. söz konusu.
Tupac Shakur, Güney Nevada’daki tıp merkezine götürüldü ve ameliyat edildi.
Doktorlar kısa süre sonra iyileşme şansının arttığını söyleyen Shakur’un vurulduktan 6 gün sonra durumu kötüleşti ve 13 Eylül 1996’da hayatını kaybetti.
Bundan sonra asıl soru şuydu: Tupac Shakur’u kim öldürdü?
Gazeteci ve film yapımcısı Stephanie Frederic, yaptığı açıklamalarda bu sorunun cevabının kişiden kişiye değiştiğini söyledi. Tupac ile ilgili biyografi projelerine de öncülük etti.
“Las Vegas’taki polis departmanına sorarsanız, bu davanın çözülmemesinin nedeninin ‘bilenlerin konuşmaması’ olduğunu söyleyeceklerdir.”
Ayrıca bilen kişilerle bu konuyu konuştuğunuzda bu konunun daha önce konuşulduğunu söylüyorlar. Frederic’e göre bu davada çok fazla gizli detay ve ortaya çıkmaması gereken birçok kirli sır var.
Stephanie Frederic, tıp merkezindeki ortamın son derece ‘kaotik’ olduğunu belirtti.
Olay yerinde olanları gören kişiler ve diğer tanıklar konu hakkında konuşmamayı tercih ettiler. Knight ve Shakur’un yanındaki arabada bulunan Death Row Records grubu da bu tanıklar arasındaydı.
Birkaç yıl sonra, Duane Keith Davis adında bir adam, yeğeni Orlando Anderson ve diğer iki kişiyle birlikte Cadillac’ta olduğunu söyledi.
Davis, Shakur’u vuran kişi olduğunu reddetse de, dedektiflerin soruşturması, Davis’in Puffy’nin emriyle Shakur’u öldürmek için işe alınan kişi olduğunu gösteriyor.
Başka bir teori, tetiği çeken kişinin Orlando Anderson olduğunu söylüyor.
Ancak Anderson da 1998’de öldü ve bu suikaste karıştığı resmi olarak kanıtlanmadı.
Bazı insanlar, Shakur’un vurulmasını emreden kişinin Notorious BIG olduğunu iddia ediyor.
Diğerleri, kanıtların Anderson’ın Shakur’u intikam almak için öldürdüğünü gösterdiğini iddia ediyor.
Hatta bazı insanlar, ailesinin siyasi bağlantıları olduğu için hükümetin Shakur’un ölümüne karıştığını iddia ediyor.
Daha tuhaf teorilerden biri, Tupac Shakur’un aslında ölmediği ve şimdi Küba’da olduğu.
Geçtiğimiz yıllarda ortaya çıkan bir otopsi fotoğrafı ve raporu da başta Tupac’ın hayatta olup olmayacağı konusunda bazı soru işaretlerine yol açmıştı.
Bazı tezlere göre Tupac’ın boynundaki Machiavelli dövmesi otopsi fotoğrafında görünmüyor. Bunun nedeni fotoğrafın kalitesiyle de ilgili olabilir ancak dövmenin orada olmaması hayranların gözünden kaçmadı.
“Eğer Tupac ölmeden önce komadaysa ve durumu kritikse, neden yüzünü ve kafasını kazıdılar?”
Dr. Bu rapor sorulduğunda Oz, Tupac’a asla otopsi yapılmadığını söylüyor. Yani internette yayılan otopsi raporları teknik olarak gerçeği yansıtmamaktadır…
Teoriler bize ne derse desin, tek bildiğimiz Tupac Shakur’un sanatı ve kişiliği ile asla unutulmayacağı.
Söylenecek söz yok… Umarız ölümsüz efsane şu an bulunduğu yerde huzur içindedir.
